30 Ocak 2016 Cumartesi

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar'da her gün farklı bir sabah türküsü paylışırken Cumartesi gününün sabah türküsünü Erensoy Akkay yorumuyla seçtik.  İsmet Yeşilgül ve Ahmet Yamacı'nın birlikte derlediği Zonguldak türküsü olan ''Karadır kaşların'' bu günün sabah türküsü olrak seçtik. Mutlu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle türküyle kalın.

29 Ocak 2016 Cuma

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar’da her gün bir sabah türküsü paylaşıyoruz. Bu gün ise son yüzyılın Pir Sultan Adbal'ı olarak adlandırılan Türkü çınarlarının önemli isimlerinden biri Mahzuni Şerif'in ''Fırıldak Adam'' türküsünü günün sabah türküsü olarak seçtik. Türkü tadında bir gün diliyoruz.

28 Ocak 2016 Perşembe

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar’da her gün bir sabah türküsü paylaşıyoruz. Bu gün ise Halk müziğinin unutulmaz isimlerinden Neşet Ertaş yorumuyla "Halime kız" türküsünü günün sabah türküsü olarak seçtik. Türkü tadında bir gün geçirmenizi diliyoruz..

27 Ocak 2016 Çarşamba

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü


Radyo Şirinnar’da her gün bir sabah türküsü paylaşıyoruz. Bu gün ise Grup Yorum'dan 'Haydi kol kola' Ezgisini günün sabat türküsü olarak seçtik. Yorum sevenlere ve tüm türkülü yüreklere armağan ediyor mutlu bir gün diliyoruz.


25 Ocak 2016 Pazartesi

Ahmet Hakan-O İş Bitmesin


Radyo Şirinnar'da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar'da her gün bir sabah türküsü paylaşırken bu güne özel Uğur Mumcu'ya yazılan Selda Bağcan tarafından söylenen "Uğurlar Olsun" ezgisini seçtik. 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirmişti. Uğur Mumcuyu saygına anıyor ve Selda Bağcan'ın bu ezgisini hayatını kaybeden ve tutuklu bulunan tüm gazetecilere armağan ediyoruz.

23 Ocak 2016 Cumartesi

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü


Radyo Şirinnar’da her güne yeni bir sabah türküsü armağan ediyoruz. Bu günün sabah türküsü Gaziantep’imize ait bir türkü. Bir çok sanatçı ve çeşitli gruplarında söylemiş olduğu "haşıl" türküsünü Faruk Lök yorumuyla paylaşıyoruz.

21 Ocak 2016 Perşembe

Yılmaz Özdil - Çoraba Soğan Dilimi Koyun


Yılbaşından bu yana kaç şehit verdik?” diye sor, bilen çıkmaz.
“Arda son maçta kaç asist yaptı?” diye sor, en az iki kişiden biri bilir.

“1128 akademisyenin imzaladığı bildiriden, üç tane akademisyenin ismini sayabilir misiniz” diye anket yapsak, kaç kişi sayabilir?
Sinem Kobal’ın yüzüğünden istisnasız herkesin haberi var.


“Türkiye bölünüyor mu?” diye manşet at, kimsenin umurunda değil.
“Ünlü çift ayrılıyor mu?” haberini tek sütuna koy, hücuma uğrasın.

Bu yüzden… Çok okunan gazetelerin internet sayfalarını yöneten arkadaşlara rica ettim, tıklanma rakamlarını sordum.

“İstanbul’da okullara kar tatili var mı?” haberi, “Kilis’te okula katyuşa füzesi düştü” haberinin üç misli okunmuş iyi mi… Tarihimizde ilk defa, hem de çocuklar dersteyken okula füze yağıyor, lütfedip merak etmiyor, kendi çocuğunun okuduğu okula kar yağacak mı, meraktan delirecek, valilik açıklayana kadar elli defa aynı haberi tıklıyor.

“Prenses Kate Middleton’ın kızkardeşi Pippa, yeni sevgilisiyle ayrı eve taşınıyor” haberi, “Hakkari ve Şırnak şehir merkezleri, Cizre ve Yüksekova’ya taşınıyor” haberinin on misli okundu.

“İşte Acun’un Survivor’a götüreceği sürpriz isimler”i okuyanların sayısı, “işte Chp’nin parti meclisi listesi”ni okuyanların yirmi misli.

“Tuğçe Kazaz canlı yayında herkesi saygı duruşuna davet etti” haberini okuyanların sayısı, “Davutoğlu’ndan Londra’da çok kritik açıklamalar” haberinin otuz misli.

“Bir günde altı şehit” haberi eften püften sayıda tıklanırken, en çok hangi haber okundu, rekor kırdı biliyor musunuz? “Çorabınıza soğan dilimi koyun” haberi… Odanıza soğan koyarsanız, solunum yollarınızı açıyormuş, göğsünüzü soğanla ovarsanız, balgam söktürüyormuş, çorabınıza soğan dilimi koyarsanız, romatizmaya iyi geliyormuş.

Bu ülkenin şuurlu, duyarlı yurttaşlarını tenzih ederim…
Gerisinin kıçına sarımsak bile sürsek, nafile kardeşim.


Gülse Birsel - Muhalefet tay tay tay başkanlık dörtnala!



Yemin ederim düşüp bayılacağım.nMuhalefetin, özellikle CHP ve MHP’nin içişlerini takipten bıktık. Kurultay, delege, kongre, imza, aday, liste lafı duymaktan içimiz şişti.Ben niye vatandaş olarak PM, MYK gibi kısaltmaların anlamını bilmek zorundayım? Niye parti tüzüklerinizi öğrenmek mecburiyetindeyim? Bana ne kardeşim?Biz dizi yaparken hikâyeyi, rolleri, esprileri filan bir kenara bırakıp teknik ekipteki...


20 Ocak 2016 Çarşamba

Doğan Özdinç - Aldırmı-yorum



YARIM ASIRDAN ZİYADE yaşadığım Gaziantepin hızla geriye saymasına, artık ALDIRMI-YORUM… TRAFİK-ULAŞIM-ELEKTRİK KEŞMEKEŞİNE… CADDE VE YOLLARIN KARDAN KAPANMASINA, İNSANLARIN SAATLERCE YÜRÜMEK ZORUNDA BIRAKILMASINA… KIŞ BİTTİ BİTECEK HALA FAKİR FUKARAYA K-ÖMÜR DAĞITILMAMASINA… KAMİL OCAK STADYUMU ARAZİSİNİN NE OLACAĞINA… 100. YIL ATATÜRK PARKININ BETONLAŞMASINA… KIRKAYAK PARKINA YAPILAN UCUBEYE… HER BİR MECLİS TOPLANTISINDA, GÖRÜŞÜLEN MADDELERİN, NEREDEYSE TAMAMININ İMAR TADİLATLARI OLMASINA… MUHALEFET ANA PARTİSİNİN ÇELİŞKİLİ SAVUNMALARINA VE İLÇE BELEDİYE MECLİSİ OTURUMUNU TERK ETMELERİNE… MUHALEFETİN İÇİNDE MUHALEFET OLMASINA… BRİKET İLE TUĞLAYI, GECEKONDU- KAÇAK YAPI ANLAMINI BİRİBİRİNE KARIŞTIRANLARA… CH PARTİSİNDE İLK KADIN İL BAŞKANI SEÇİLEN BAYANIN KOŞARAK GİDİP KADIN BAKAN RAKİBİNE SARILMASINA… ON OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜNE… GAZETECİ TARİFİNİN YENİDEN YAPILMAMASINA… GT BORSASININ, YAĞ TADINI ÖĞRENMESİ İÇİN, EKSPER YETİŞTİRMESİNE… ÖNCE GAÜN, PEŞİNDEN ŞAHİNBEY BELEDİYESİNİN YAPTIĞI, YEMEKLİ-HEDİYELİ İCRAATIN İÇİNDEN TOPLANTILARINA… SIRALAMAYA GİRMEDİĞİ ANKET YAYINLANINCA, ÖZEL ANKETTE SIRALAMADA DERECE ALANLARA… BİLGİ EDİNME HAKKIMI KULLANARAK BŞB. BŞK F ATMA ŞAHİNE SORDUĞUM VE CEVABI İÇİNDE OLAN ÖNERİLERE ADET YERİNİ BULSUN BABINDAN KOMİK CEVAP VERİLMESİNE… BİZ Mİ ONLARA ONLAR MI BİZE UYACAKLAR DEDİĞİM SURİYELİ MİSAFİRLERİMİZE UYMAYA BAŞLAMIŞ OLDUĞUMUZA… HAVA KİRLİLİĞİ, GELECEĞİMİZ ÇOCUKLARININ HASTAHANE KÖŞELERİNDE YAŞAM SAVAŞI VERİP, HAYATLARININ ERKEN SONA ERECEĞİNE… GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİNİN KULAKLARI SAĞIR ETMESİNE… GÖRSEL VE YAZILI BASINDA ORTAK YAYIN YAPILMASINA… GERÇEK GAZETE ÇALIŞANLARININ YUVA SAHİBİ OLMASI ÇABALARINA… ENGELLİLERİ HİÇ AMA HİÇ DÜŞÜNMEDEN BOL KESEDEN HARCANARAK YAPILAN CADDELERE… ALDIRMI-YORUM… VE ŞİMDİ PİŞMANLIK DUYUYORUM…  ÖĞRETMEN EVİ ÖNÜNE YAPTIRILAN “UCUBEYİ” TEK BAŞIMA MÜCADELE EDİP YIKTIRDIĞIMA… ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA- AĞLADIĞIN DUYULMASIN…

19 Ocak 2016 Salı

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar’da her gün bir sabah türküsü paylaşıyoruz. Bu sabah Sümer Ezgü yorumuyla Hamit Çeme'ye ait olan bir ege türküsü olan ''Hadi Gali Sen de Gel'' türküsünü seçtik.

Radyo Şirinnar'da İki Günde İki Birincilik


Gaziantep'in yıllardır en çok dinlenen radyosu olma özelliğini bugün de sürdüren Radyo Şirinnar iki günde iki ayrı birincilik aldı.  Pazar günü gerçekleşen Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti gurur gecesinden Özlem Karıncalı en iyi radyo programı ödülünü alırken Alexa adlı ölçüm sitesinde de sirinnar.net Gaziantep'in en çok okunan haber portalı oldu. Geçtiğimiz yıl düzenlenen ödül töreninden de iki ödülle dönen Radyo Şirinnar bu sene de geleneği bozmadı. Radyo programcısı olarak 25. yılını dolduran Ahmet Atılmış ödüle layık görülürken Nar Medya bünyesindeki Kent Radyo programcılarından Tolga Karadağ'da mansiyon ödülünün sahibi oldu.

16 Ocak 2016 Cumartesi

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar’da her gün bir sabah türküsü paylaşıyoruz. Bu gün ise Grup Ozanca’dan dinleyeceğimiz  Mustafa Özgül tarafından derlenen bir Erzincan Kemaliye (Eğin) ‘Elinde süt küleği’ türküsünü paylaşıyoruz.

15 Ocak 2016 Cuma

5 Şiirle Nazım Hikmet


Nazım Hikmet ömrünün yarını dört duvar, kör pencere, demir kapı arkasında geçirmiş bir şair. ‘Mavi Gözlü Dev’ yürek işçisi, sınıfın ve aşkın şairi.  
Pablo Neruda’ya “Onun yanında biz şair bile olamayız” dedirten usta, ve ülkesinde bir ‘Vatan Haini’… Evrensel bir dil fütürizmin ve işçi sınıfının her yüreğe ateş salan dizeleri, aşkın, özlemin, memleket sevdasının dile dökülebilecek en güzel cümleleri Nazım’ın bize öğrettikleri. 
İşte sizler için hazırladık, Nazım Hikmet’in yüreğinden memlekete, aşka, özgürlüğe ve mücadeleye dair 5 koskoca şiir… Saygıyla iyi ki doğdun Nazım Usta…

1- Memleketim

Memleketim, memleketim, memleketim, 
ne kasketim kaldı senin ora işi 
ne yollarını taşımış ayakkabım, 
son mintanın da sırtımda paralandı çoktan, 
                         Şile bezindendi. 
Sen şimdi yalnız saçımın akında, 
                        enfarktında yüreğimin, 
                 alnımın çizgilerindesin memleketim, 
memleketim, 
memleketim…
nazım1

2-Karayılan

Ateşi ve ihaneti gördük 
ve yanan gözlerimizle durduk 
bu dünyanın üzerinde. 
İstanbul 918 Teşrinlerinde, 
İzmir 919 Mayısında 
ve Manisa, Menemen, Aydın, Akhisar : 
Mayıs ortalarından 
Haziran ortalarına kadar 
yani tütün kırma mevsimi, 
yani, arpalar biçilip 
buğdaya başlanırken 
yuvarlandılar… 
Adana, 
Antep, 
Urfa, 
Maraş : 
düşmüş 
dövüşüyordu…
Ateşi ve ihaneti gördük. 
Ve kanlı bankerler pazarında 
memleketi Alaman’a satanlar, 
yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar 
düştüler can kaygusuna 
ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından 
karanlığa karışarak basıp gittiler. 
Yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet, 
en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat, 
dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat, 
iki kat soyulmamak için.
Ateşi ve ihaneti gördük. 
Murat nehri, Canik dağları ve Fırat, 
Yeşilırmak, Kızılırmak, 
Gültepe, Tilbeşar Ovası, 
gördü uzun dişli İngiliz’i. 
Ve Aksu’yla Köpsu, 
Karagöl’le Söğüt Gölü 
ve gümüş basamaklı türbesinde yatan 
büyük, âşık ölü, 
şapkası horoz tüylü İtalyan’ı gördü. 
Ve Çukurova, 
kıyasıya düzlük, 
uçurumlar, yamaçlar, dağlar kıyasıya 
ve Seyhan ve Ceyhan 
ve kara gözlü Yürük kızı, 
gördü mavi üniformalı Fransız’ı. 
Ve devam ettik ateşi ve ihaneti görmekte. 
Eşraf ve âyân ve mütehayyizânın çoğu 
ve ağalar : 
Bağdasar Ağa’dan 
Kellesi Büyük Mehmet Ağa’ya kadar, 
düşmanla birlik oldular. 
Ve inekleri, koyunları, keçileri sürüp, götürüp, 
gelinlerin ırzına geçip, 
çocukları öldürüp 
ve istiklâli yakıp yıktıkça düşman, 
dağa çıktı mavzerini, nacağını, çiftesini kapan 
ve çığ gibi çoğaldı çeteler 
ve köylülerden paşalar görüldü, 
kara donlu köylülerden. 
Ve bizim tarafa geçenler oldu 
Tunuslu ve Hindli kölelerden. 
Ve Türkistanlı Hacı Ahmet, 
kısık gözleri, 
seyrek sakalı, 
hafif makinalı tüfeğiyle 
dağlarda bir başına dolaştı. 
Ve sabahleyin ve öğle sıcağında ve akşamüstü 
ve ayışığında ve yıldız alacasında geceleyin, 
ne zaman sıkışsa bizimkiler, 
peyda oluverdi, yerden biter gibi o 
ve ateş etti 
ve düşmanı dağıttı 
ve kayboldu dağlarda yine.
Ateşi ve ihaneti gördük. 
Dayandık, 
dayandık her yanda, 
dayandık İzmir’de, Aydın’da, 
Adana’da dayandık, 
dayandık, Urfa’da, Maraş’ta, Antep’te.
Antepliler silâhşör olur, 
uçan turnayı gözünden 
kaçan tavşanı ard ayağından vururlar 
ve arap kısrağının üstünde 
taze yeşil selvi gibi ince uzun dururlar.
Antep sıcak, 
Antep çetin yerdir. 
Antepliler silâhşor olur. 
Antepliler yiğit kişilerdir.
Karayılan 
Karayılan olmazdan önce 
Antep köylüklerinde ırgattı. 
Belki rahatsızdı, belki rahattı, 
bunu düşünmeğe vakit bırakmıyordular, 
yaşıyordu bir tarla sıçanı gibi 
ve korkaktı bir tarla sıçanı kadar. 
Yiğitlik atla, silâhla, toprakla olur, 
onun atı, silâhı, toprağı yoktu. 
Boynu yine böyle çöp gibi ince 
ve böyle kocaman kafalıydı 
Karayılan 
Karayılan olmazdan önce.
Düşman Antep’e girince 
Antepliler onu 
korkusunu saklayan 
bir fıstık ağacından 
alıp indirdiler.
Altına bir at çekip 
eline bir mavzer 
verdiler.
Antep çetin yerdir. 
Kırmızı kayalarda 
yeşil kertenkeleler. 
Sıcak bulutlar dolaşır havada 
ileri geri…
Düşman tutmuştu tepeleri, 
düşmanın topu vardı. 
Antepliler düz ovada 
sıkışmışlardı. 
Düşman şarapnel döküyordu, 
toprağı kökünden söküyordu. 
Düşman tutmuştu tepeleri. 
Akan : Antep’in kanıydı.
Düz ovada bir gül fidanıydı 
Karayılan’ın 
Karayılan olmazdan önceki siperi. 
Bu fidan öyle küçük, 
korkusu ve kafası öyle büyüktü ki onun, 
namlıya tek fişek sürmeden 
yatıyordu yüzükoyun.
Antep sıcak, 
Antep çetin yerdir. 
Antepliler silâhşor olur. 
Antepliler yiğit kişilerdir. 
Fakat düşmanın topu vardı. 
Ve ne çare, kader, 
düz ovayı Antepliler 
düşmana bırakacaklardı.
«Karayılan» olmazdan önce 
umurunda değildi Karayılan’ın 
kıyamete dek düşmana verseler Antep’i. 
Çünkü onu düşünmeğe alıştırmadılar. 
Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi, 
korkaktı da bir tarla sıçanı kadar.
Siperi bir gül fidanıydı onun, 
gül fidanı dibinde yatıyordu ki yüzükoyun 
ak bir taşın ardından 
kara bir yılan 
çıkardı kafasını. 
Derisi ışıl ışıl, 
gözleri ateşten al, 
dili çataldı. 
Birden bir kurşun gelip 
kafasını aldı. 
Hayvan devrildi kaldı.
Karayılan 
Karayılan olmazdan önce 
kara yılanın encâmını görünce 
haykırdı avaz avaz 
ömrünün ilk düşüncesini . 
«İbret al, deli gönlüm, 
demir sandıkta saklansan bulur seni, 
ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm.»
Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp 
bir tarla sıçanı kadar korkak olan, 
fırlayıp atlayınca ileri 
bir dehşet aldı Anteplileri, 
seğirttiler peşince. 
Düşmanı tepelerde yediler. 
Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp 
bir tarla sıçanı kadar korkak olana : 
KARAYILAN dediler.
«Karayılan der ki : Harbe oturak, 
Kilis yollarından kelle getirek, 
nerde düşman varsa orda bitirek, 
vurun ha yiğitler namus günüdür…»
Ve biz de bunu böylece duyduk 
ve çetesinin başında yıllarca nâmı yürüyen 
Karayılan’ı 
ve Anteplileri 
ve Antep’i 
aynen duyup işittiğimiz gibi 
destânımızın birinci bâbına koyduk.
nazım2

3-Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni

Ne güzel şey hatırlamak seni : 
ölüm ve zafer haberleri içinden, 
hapiste 
ve yaşım kırkı geçmiş iken…
Ne güzel şey hatırlamak seni : 
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin 
ve saçlarında 
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının… 
İçimde ikinci bir insan gibidir 
                                            seni sevmek saadeti… 
Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının, 
güneşli bir rahatlık 
ve etin daveti : 
                    kıpkızıl çizgilerle bölünmüş 
                                                             sıcak 
                                                                koyu bir karanlık…
Ne güzel şey hatırlamak seni, 
yazmak sana dair, 
hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek : 
filânca gün, falanca yerde söylediğin söz, 
                                                        kendisi değil 
                                                                   edasındaki dünya…
Ne güzel şey hatırlamak seni. 
Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine : 
                                                            bir çekmece 
                                                                        bir yüzük, 
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım. 
Ve hemen 
             fırlayarak yerimden 
penceremde demirlere yapışarak 
hürriyetin sütbeyaz maviliğine 
                                sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım…
Ne güzel şey hatırlamak seni : 
ölüm ve zafer haberleri içinden, 
hapiste 
ve yaşım kırkı geçmiş iken…
nazım3

4- Ceviz Ağacı

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, 
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, 
budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. 
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda. 
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. 
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, 
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. 
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. 
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a. 
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. 
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u. 
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda. 
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
nazım5

5- Korku

Korkuyor Adnan Menderes 
ölülerden korkuyor. 
Kore dağlarından geliyor kimi 
apaçık gözleri dumanlı 
kaytan bıyıkları kanlı 
yaşları yirmi.
Korkuyor Adnan Menderes 
ölülerden korkuyor 
hele çocuk ölülerinden. 
Karınları davul gibi, boyunları çöpten ince, 
kırıyorlar Adnan Bey’in mutfak camlarını 
her gece mezarlarından çıkınca…
Korkuyor Adnan Menderes 
dirilerden korkuyor 
hele çarıklılardan 
hele kasketlilerden. 
Kasketliler hayını bağışlamayı bilmez.
Korkuyor Adnan Menderes 
kocaman yanakları 
sarkıyor yağlı, sarı. 
Korkuyor Adnan Menderes 
üç saata indi uykusu. 
Korkuyor Adnan Menderes 
hiçbir korkuya benzemez 
halkını satanın korkusu.

13 Ocak 2016 Çarşamba

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar’da her gün bir sabah türküsü paylaşıyoruz. Bugün sizler için bir Denizli türküsü seçtik. Nida Tüfekçi ve Süleyman Uğur’un derlediği ‘Ağ Elime Mor Kınalar Yaktılar’ türküsünü Radyo Şirinnar’da sabah türküsü olarak başta Denizlilere ,tüm Şirinnar dinleyenlere ve türkü sevenlere armağanımız olsun. 

12 Ocak 2016 Salı

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar’da her gün bir sabah türküsü paylaşıyoruz. Bugün sizler için son yıllarda kaybettiğimiz en büyük sanatçılardan, önünde saygıyla eğildiğimiz büyük üstattan, “Bozkırın Tezenesi’nden” yani Neşet Ertaş’tan bir türkü seçtik. Bu türküyü genelde tüm Radyo Şirinnar dinleyenine özelde ise tüm Neşet Ertaş severlere armağan ediyoruz. Günaydın…

11 Ocak 2016 Pazartesi

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Radyo Şirinnar’da her gün bir sabah türküsü paylaşıyoruz. Bu günün anlamına özel seçtiğimiz sabah türküsü 2011 yılında trafik kazasında kaybettiğimiz Kıvırcık Ali’den. Henüz 43 yaşında bu hayata vedan eden Kıvırcık Ali geride onlarca türkü bıraktı. Kıvırcık Ali’yi saygıyla ve özlemle anarken ”Bilesin” türküsünü Kıvırcık Ali sevenlere armağan ediyoruz.

8 Ocak 2016 Cuma

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Her güne yeni bir sabah türküsü paylaşırken bu sabah yine sizler için bir sabah türküsü seçtik. Bir Adana Türküsü olan ‘Evlerinin Önü Handır’ı Hüseyin Turan’nın o güzel sesinden sizlerle paylaşıyoruz...

7 Ocak 2016 Perşembe

Radyo Şirinnar’da Günün Sabah Türküsü

Her güne yeni bir sabah türküsü paylaşırken bu sabah yine sizler için bir sabah türküsü seçtik. Pınar Sağ (Aydınlar) olarak tanıdık onu. Tolga Sağla olan evliliğini bitirdikten asıl soy adını kullanan Pınar Aydınlar ‘Mendilim Dalda Kaldı’ türküsünü sizler için paylaşıyoruz.

4 Ocak 2016 Pazartesi

Nesrin Tuncel Radyo Şirinnar’da

Radyo Şirinnar yönetim kurulu başkanı Ahmet Atılmış’ın hazırlayıp sunduğu ‘Şirin Söyleşi’ programının canlı yayın konuğu CHP Gaziantep il başkanı Nesrin Tuncel olacak.
CHP’nin yeni seçinlen Gaziantep Nesrin Tuncel Radyo Şirinnar’da Ahmet Atılmış’ın hazırlayıp sunduğu ‘Şirin Söyleşi’ programına konuk oluyor. Saat 11’de başlayacak olan programı Gaziantep’te FM bandında 101.0 ve internet üzerinden dinleyebilirsiniz. İnternetten dinlemek içintıklayınız.

Gaziantep’te Sokak Hayvanlarına Yem


Gaziantep’in İslahiye ilçesinde belediye ekipleri, sokak hayvanlarının karda aç kalmamaları için parklara yiyecek ve yem bırakıyor. 
İslahiye Belediyesi’nde oluşturulan 2 ekip, kar yağışının etkili olduğu ilçede sokak hayvanlarının aç kalmamaları için parklara yem bırakıyor. Hayvanların yiyecek ihtiyaçlarını karşılayan belediye ekipleri, vatandaşlardan atacakları yiyecekleri çöp yerine parklara bırakarak hayvanların beslenmelerini sağlamalarını istedi.